17 Ekim 2011 Pazartesi

REKLAMA REKLAM

REKLAMA REKLAM
Asitli içeceklerden bir ürünün tv reklamında; delikanlı kutudan kafaya dikip içmeye başladığı an, bir fıstıkla öpüştüğünü görür veya hisseder. Yani bu ürünü içmek çok zevkli, keyifli vs. Yanisi bu ürünü iç.
Keşke bunun bir benzerini şööööyle yapabilseydik: Yine bir delikanlı bir cola kutusunu kafaya diker ve bir kurşun sesi duyar kulaklarını tırmalarcasına. Sonra şaşırarak ve hayretle bir defa daha da diker. Bu sefer de kurşunun bir kafaya girdiğini ve kafayı parçaladığını görür. İşte bu minvalde bir reklam çalışması daha iyi olurdu. (Mayıs,2007)

9 Temmuz 2011 Cumartesi

2011 SEÇİMİNE AZ KALA

9

...ve bir gün mahallesinden sorumlu olan Kral, ülkesini yönettiği hücresinden çıkarak tüm dünyaya şu meşhur uzun soluklu konuşmasını yapar:

"Çıplaksınız!"
.........................................


8

...oysa ki okulda kesinlikle üç kişi yoktu. Bunun üzerine geline söylendiğini düşünen kızı istenen uyarıyı sezemeyen eltisine imalı imalı ısrarlı bir tutum sergiledi ve dönüp dedi ki:....
...........................................


7

-saygıdeğer bruce le; bu hareketi nasıl yaptınız biz çok şaşırdık?
---öncelikle zor oldu.
-peki sayın jet li; siz bu hareketi nasıl yaptınız, biz çok heyacan duyduk?
---öncelikle kolay oldu.
-peki sayın görev li; siz bu hareketi nasıl bitirdiniz, biz çok müteessir olduk?
---öncelikle ..... oldu.
..........................................


6

-Bakın değerli hemşerilerim! Biz, kalite çemberini genişletip; güvenlik çemberi oluşturacağız. Beni mazur görün, çünkü bu çemberleri çizmeseydim kafayı çizecektim.
...........................................


5

Tam o esnada halkın içinden bir çocuk çıkar ve; -Amca,amca! Bu çemberleri çevirmek için sopanız var mı!
-Var evladım var, sopası da var. Ammma, önce işi ustasından öğrenmelisin. Ve asla sopanı kiraya verme, tamam mı?
...........................................


4

Usta ise, bacaya bir şöyle baktı bir böyle baktı,gözlerini kıstı, sağ eliyle çenesini tuttu: "-Bu bacanın işi bitmiş kardeşim, biz başka bir bacaya bakalım.
...........................................


3

-alo! vatan miillet Sakarya! Açsana telefonu!
--efendim canım kardeşim.
-abi, ben nasıl daha büyük ve geniş düşünüp hareket edebilirim, bunun yolu nedir?
--kardeşim konuşalım da, önce ortak bir noktada buluşalım. Şimdi neredesin?
-tuvaletteyim ben şimdi, aklıma takılmıştı da!
--!
...........................................


2

Bilge palyaço der ki: 12 dengeli ile 12 dengesiz toplansa ve futbol oynasa, sonuç ne olursa olsun kimseyi tatmin etmez. Ama denge sizseniz çok rahat hedefe 12'den vurulabilirsiniz.
............................................


1

-hey akıllı kimse yok mu orada!
--kimsin sen, nasıl düştün bu kuyuya?
-ya, ben bu kuyunun başına geldim.
--ee,eee?
-sonra o malum taşı atacaktım kuyuya.
--ee,eee?
-sonra, tam atacaktım, ayağım kaydı ben düştüm içine.
--afferin sana, deli misin be kardeşim sen?
-evet, bildiğin deliyim ben.
..........................................


0

delilere ve akıllılara selam olsun.
deli ve akıllı olmayanlara da kelam olsun.
...........................................


-1

Ben bişey anlamadım
.............................................


Gel benim güzel -1'im gel. Sen yalnız kaldın, ben sana bir çorba ısmarlayım.


24 Şubat 2011 Perşembe

ORANLAR

Günümüzde ne kadar da önemli oldu bu oranlar.
–Efendim, şirketimizin ciroları geçen seneye oranla %15 artmış durumda. Geçen sene bu ay yaptığımız ciroyu %3 arttırarak bu ayıda karlı kapattık.

-GSYİH verilerine baktığımızda 10 sene önce 70 milyar iken geçtiğimiz sene bu oranı %30.3 artış sağlayarak 100 milyar yaptık. Kişi başı gelirlere baktığımızda…

-Kardeşim oranlarını getir bi bakalım. Yani dün ne yaptın bu gün ne yaptın, yarın ne yapmayı hedefledin. Böyle elde hiçbir veri yokken ne hesabı yapalım, söyler misin bana!

-Değerli konuklar, geçmiş yılları az önceki sunumda hep beraber değerlendirdik. Şimdi geleceğe bakalım. Bakın buradaki tabloda eğitimde nerede olduğumuzu görebiliyoruz. 2020 yılında bakın, hangi aşamada olduğumuz ortada..



Bunlar tabiî ki son derece önemli. Ben bu tabloya bakarak hayatımızda ki etkisini de düşünerek ileride neler olabileceği hakkında %0.0001 oranında düşündüm…!

…………………..

-Sevgilim beni ne kadar seviyorsun?

-Sevgilim seni %35 seviyorum. İnan bu oran ayda bir görüştüğümüz gerçeğini baz aldığımızda günde %1.02 ye tekabül ediyor ki bu oran dünyamızda beni ilk 500 binin içine alır. Ortalama dünya bazında ve nüfusumuzu 12 milyar olarak ele alırsak benim senin sevme oranım bu oranın % 1.004 ‘ü kısmına giriyor. Ve sana şunu söylemeliyim sana olan bu sevgim benim işime olan sevgimin tam olarak %1.01 kat fazlası.

-Sen beni sevmiyorsun..!

…………………..

-Baba bana 10 lira verir misin!

-Oğlum, bu para için bir proje oluşturdun mu?

-Evet baba.

-Aferin, o zaman önce bi sunumuna bakalım. Sonra karar veririz.

…………………..

-Oğlum seni döverim haa!

-Nasıl dövecen beni? Senin beni %60 lık dövme ihtimaline karşılık benim %6.5 sakat kalma, %12 hastanelik olma,%22 karşılıklı kapışma ihtimali varken ve ilk veriye göre hastane masrafları, sonrasında mahkeme masraflarını da düşünürsen hiçte mantıklı bir davranış olarak gözükmüyor. Oysaki yapılan son araştırmalara göre insan sinirlenme oranları önceki 10 yıla göre %09 düşme gösteriyor. Sen kalkıpta dövecen beni ha! Hangi yüzyılda yaşıyorsun!

Dün Bugün Yarın

Dün çekiniyorduk. Bugün sesimiz çıkıyor. Yarın düzelteceğiz.